Son Günler Ne Yaptım #6

Aslında ocaktan bu güne kadar ne yaptığımı yazmam lazım. Son 8 ay ne yaptım neler oldu hepsini bir bir yazmak istiyorum. Bunun gibi postları çok yakın zamanlarda yazmamaya özen gösteriyorum ama yazdıktan sonra da bir rahatlama olduğunu hissediyorum. Sizinle buradan sohbet etmek acayip hoşuma gidiyor. Bazı zamanlar birilerine bir şeyler anlatmak istiyorum. Fakat ben insan ilişkisi kurmadığım ve samimiyetine inanmadığım için anlatacak kimseyi bulamıyorum. 
İlk önce herkesin merak ettiği yazılarımın azalması konusuyla başlamak istiyorum. Artık anlatabilirim sanırım. Burada her zaman neşeli yazılar yazsam da aslında çok zor zamanlar geçirdim. Çok korktuğum, üzüldüğüm, endişelendiğim bu zamanlarda en büyük destekçim annem ve kardeşimdi. Cidden aile her şey demek. Diğer insanlar bir yana, aile bir yana. Ailemin değerini iyice anladığım bu dönemde bazı şeyleri de gözden geçirme fırsatım oldu. 


En son kasım ayında yazdığım Son Günler Ne Yaptım 5 postumda bayılmamı anlatmıştım. Her şey zaten bu bayılma ile başladı. Vücudumda morarmalar başladı ve belli bir süre sonra bu kollarımın da morarmasına kadar gitti. Başlarda çarptığımı sanırken daha sonra kendinden çıkıp haftalarca gitmediğini fark ettim. Sonra ben bu durumu önemsemedim  ve bir süre sonra tükürüğümü bile yutamayacak hale geldim. Bildiğiniz yutkunmaya, yemek yemeye, su içmeye korkuyordum. Yalnız evet, ben o kadar salağım ki bu durumda bile hastaneye gitmedim. Bu olaydan bir süre sonra şubat ayı başında hematoloji bölümüne muayene için randevu aldım. Muayene sonrasında kan vermem gerektiğini söyledi doktor. Sabah aç karnına kan verdikten sonra öğle sonu çıkacak kan sonuçları için nasıl oyalanırım diye düşündüm. O sırada hastane içinde bir tanıdığım aklıma geldi ve yanına gittim. Daha sonra orada dahiliye bölümü doktoru ile sohbet ederken sorunlarım olduğundan bahsettim. O da dur bende kan alayım tiroit ve insülin direncine bakalım dedi.Tamam dedim birde onun için kan verdim ve bekledim. Önce dahiliye bölümünün sonuçları çıktı. Doktora götürdüm -''Aa! Tiroit çok bozuk görünüyor, sonuçların garip. Endokrin bölümüne git hemen! Kötü olabilir ya da biyopsi istenebilir. Yine de ultrason çekilelim bir bakalım.'' dedi. Tabii ben babamı ismini yazmak istemiyorum kötü bir hastalıktan kaybettiğim için elim ayağıma dolaştı. Bir şekilde arada derede ultrason için zaman aldım. Şansım yaver gitti ki kısa süre içinde çekildim. Sonuçlara göre büyüme gözüküyordu. Bir de çok hızlı olduğu için kalbime zarar veriyordu. Endokrin bölümünden de randevu aldığım için dahiliye bölümünde bu şekilde işim bitti. Hematoloji de sadece demir eksikliği ve b12 eksikliği çıktı. Bu olaylar olurken hastane işinde ben çok şanslıydım. Hiç bir işimde engel çıkmadı, randevu konusunda hep şanslı oldum. Yalnız hastanenin bir sistemi var Endokrin bölümünde kan veriyorsun sonuçları 1 ay sonra alıyorsun. Kan verdikten sonra bekleme süresinde acaba kötü mü, acaba ne çıkacak endişesi ile bir zaman geçirdim.

Neyse Endokrin bölümü sonuçlara baktıktan sonra radyo aktif iyot almam gerektiğini, sayımlarıma bakılarak küçülüp küçülmeyeceğini, kalbime ne kadar zarar verdiğini, duruma göre ameliyat söz konusu olduğundan bahsetti. Ben ameliyat olmaktan çok korkuyorum. Yemek yaparken parmağımı kessem bayılıyorum. Bir yerlerimin kesilmesinden nefret eden biriyim. Tamam ben radyo aktif iyot alacağım da beni bir korku aldı, bu korkunun üstesinden nasıl geleceğim? Sonuçlar tuhaf çıkarsa ne yaparım diye çok düşündüm. Bir yandan da yemek bile yiyemiyorum yarı açım. Böyle bir 10 gün zor diyet süreci geçirdim. İşte hazır gıda yiyemiyorsun, konserve yiyemiyorsun, yeşillik yiyemiyorsun, çay, kahve, paketlenmiş hiç bir şey yok  filan. Neyse 10 gün sonra kimseye temas etmeyecek şekilde 2 günlük bir radyo aktif iyot aldığım bir süre geçirdim. Böyle bir oda da saatlerce kalıyorsun, kimseyle temas yok yani karantina altına alınmış bir durumda oluyorsun. Dışarı çıkınca radyasyon aleti ötüyor, millet tepki veriyor filan zor iki gündü. Kimseye temas yapmayacağım ama dolmuşa binmem lazım, eve geliyorum kimseyle temas yok. İlacı aldıktan sonra rengim filan sapsarı oldu, maddeyi atmak için duş al, su iç derken iki gün ölçüm makineleriyle geçti gitti. Ezan okunuyor şu an inanır mısınız ALLAH'ım şükürler olsun, ben o radyo aktif iyot alınca boğazım açıldı. Aylarca ne çekmişim ben dedim, resmen eziyetmiş. Sonra işte sonuçlar yine garip çıktı filan doktor kalp hapı ve tiroit ilacı verdi. -'' Bakalım böyle küçülecek mi, deneyelim!'' dedi. Böylece 2 ay ameliyat olma, kötü olması düşüncesiyle yaşadım. Her şey iyi gidiyor derken doktorum değişti. Yeni doktorum son sonuçlarımda yeniden gariplik olduğunu sezince tekrar kendisi ultrason çekti , ekstra kortizol testi yaptı ve tüm sonuçlara bakarak; şu an da durumumun aynı devam ettiğini, ilerde kötü olmayacağının garantisini veremediğini, tedavi olmazsam sonunu bilemediğinden bahsetti. Ne demek istediğini az buçuk anladım.


Şu an ağustos ayındayız ayın 28'inde randevum var durumumun kalıcı mı yoksa tedavi edilir bir durumda olduğuna mı bakıp ona göre hareket edecek doktor. Her ay düzenli olarak doktora gidiyorum. Bazen farklı, bazen aynı testlerden geçiyorum. Fakat şükürler olsun ben çok iyiyim, çok iyi geldi aldığım ilaçlar. En önemlisi ALLAH'a şükürler olsun hep işinde iyi, özenli doktorlara denk geldim. Umarım bundan sonra da işim hep rast gider. Ha bu arada sanaldan tanıdığım sosyal hesaplarımdan takip edip durumu bilen takipçilerim Mekke'de bile benim için dua ettiler çok minnettarım, her günümüze şükür olsun. Kötüsü olabilirdi, daha ağırı olabilirdi bununla geçmiş olsun ve bir daha şu ameliyat konusu açılmasın. Her şerde bir hayır vardır. Pozitif düşününce olaylar pozitif olarak gelişti bende. 


İşte böyle moral bozukluğum hayatımın devamlılığına yayıldığı için kafamı toparlayamadım. Ondan blogumu boş kalmasın diye dizi - filmlerle geçiştirdim. Siz de hakkınızı helal edin eminim bu kızda sürekli dizi - film yazıyor artık bıktık diyen olmuştur. Vallahi kusura bakmayın ancak yeni yeni toparlanıyorum... Hem sağlık olarak, hem beyin olarak. Son olarak yazıyı yavaşça sonlandırayım,  zaten  upuzun oldu. Rabbim hasta olan herkese şifa versin. Umarım sizler de hem mutlu ve sağlıklı olursunuz. ALLAH ağzınızın tadını bozmasın. 

Yorum Gönder

13 Yorumlar

  1. İnşallah herşey düzelir, sağlığından yana hiç bir sorunun kalmaz. Ben de dua edeceğim senin için, umarım bundan sonraki aşamada doktor güzel haberler verir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah umudum o yönde, ALLAH razı olsun teşekkür ederim. :)

      Sil
  2. Canım benim çok geçmiş olsun,Allah acil şifalar versin İNŞALLAH.Seni seviyoruz kendine dikkat nolur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum. ALLAH razı olsun. :)

      Sil
    2. ALLAH, senden de razı olsun canım benim. :)

      Sil
  3. Çok geçmiş olsun,Rabbim acil şifalar versin. 💐

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin, çok teşekkür ederim ALLAH razı olsun. :)

      Sil
  4. ayy Zuhal. çooooox pis(uzgun) hiss etdim bu aralar butun bloggerler olaraq çetin(zor) veziyyetden (durum) keçirik hər halda. Sənlə söhbət istədim həm də çox. Mən də başım qarışıb uzaqlaşmışam blogdan amma heç hiss etməmişdim yoxluğunu da buna görə özümü gunahkar hiss etdim açığı. Bir də səni özümə yaxın blogger dost bilirəm :( Sənin uçun bol dua edəcəm. İnshAllah tzeliklə tam sağlam bol gülüş sevinc hissi ilə dolu yazı görərik. bu arada senle sohbetcun hara yazim bilmedim face falan olsa yaz mene ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah canım benim ne kadar kalbi güzel bir arkadaşsın sen böyle. ALLAH hepimizi sağlıklı sıhhatli ve mutlu etsin. ALLAH razı olsun senden kuzum. :*

      Sil
  5. Allah yardımcın olsun canım dualarım seninle...İnşallah Rabbim Şafi isminin hürmetine şifa verir. Sen ne olursa olsun güçlü ol ve inancını kaybetme.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ALLAH razı olsun tüm hastalarımıza inşallah. Çok teşekkür ederim. :)

      Sil
  6. Allah acil şifalar versin, iyi haberlerinizi okumayı dört gözle bekliyoruz

    YanıtlaSil

✿Lütfen hiç bir sitenin linkini ve blogunuzun linkini paylaşmayınız.

DİKKAT !!! (BLOG LİNKİNİ PAYLAŞANLARIN YORUMLARINI YAYINLAMIYORUM)

TARTIŞMA YARATACAK CÜMLELERDEN KAÇININIZ, saygı ve sevgi çerçevesinde yorum yapmaya özen gösterelim.

LİNK, SİYASİ, SPOİLER, ÖTEKİLEŞTİRME ve TARTIŞMA yaratacak cümleleri yayınlamıyorum. :]

Yorum sahibinin yaptığı yorumun blog ve blog yöneticisi ile ilgisi yoktur. Sorumluluk yorum yapan kişiye aittir.
zhl:)