Gözüm Fırladı...Sandım

Kaç gündür blog yazmadığımın farkındasınızdır. Bu yüzden bile blogumu takipten çıkaranları görmek beni üzdü. Sorun değil biri gider başkası gelir beni ben olduğum için yazılarım için takip edin de başka bir şey istemem. Hepinizi tanımasam da çok seviyorum her yorum her düşünce benim için çok değerli. 

Her neyse bir kaç gündür sorunlu zamanlar yaşıyorum. Yazılarımı daha önceden planladığım için bunu fark edemeseniz de aralığın 29'undan bu yana gözümle ilgili küçük bir sorun yaşadım.

29 Aralık 2017 günü güzel bir kahvaltının ardından bloguma planlı yazı yazıp yılbaşı için alışverişe çıkmayı planlıyordum. Saat 14.00 gibi bilgisayarımın başına oturdum ama öncesinde bir mağazadan indirim mesajı gelmişti ona bakmak istedim. Kafamı telefona doğru eğip mesajı okumaya başladığım anda önce alnımın sol tarafını sonra sol yüzümün çeneme kadar uyuştuğunu fark ettim. Son olarak gözümü göz arkadan biri itiyormuş gibi hissettim. Sanki gözüm beynimden ayrı olarak hareket ediyor gibiydi. Bildiğiniz gözüm yuvasından çıkıyordu ve bunu hissediyor ama engel olamıyordum. 

Hemen doğruldum ve aynaya doğru koştum. Çünkü ben o an yüz felci geçirdiğimi sandım. Ailemde genetik olduğu için ilk aklıma gelen o oldu. Yüzüme tokat attım gözümü kapadım ovuşturdum, o sırada annem geldi. Anneme sert tokat at dedim. Kadıncağız nasıl yapacağım derken zorla kendime tokat attırdım. 

Yılbaşı öncesi olduğu için hastaneler yoğun olur düşüncesi ile erteledim. Bu süreçte gözüm kocaman şişmişti, çift ve puslu görüyordum. Sol gözümü tampon ile kapatıp dinlendirici gözlük ile dinlendirdim ve sürekli gözlerim kapalı şekilde uzandım. 29-30-31 Aralık ve 1 Ocak bu şekilde geçti. Ayın 2 sinde hemen sabah uyandım ve hastaneye gittim, biraz sıra bekledikten sonra bana geldi ve doktor beni dinledikten sonra klasik göz muayenesi yaptı. Harf gösterdi, balonu gördüğümüz makinede baktı, sonra başka bir makinede baktı, emin olamadı göz bebeğimi büyütüp tekrar o balonlu makinede baktı (makinenin adı balonlu makine kalacak) ne olduğunu çözemedi. 

Bunun üzerine 2 gün sonraya görme testine gönderdi. Ayın 4'ünde görme testine girdim ardından şaşılık testine yollandı ve sonuçlar çıktı. Gözlerimde bir problem yokmuş ama geçmişten gelen bir tembellik varmış, birde gözümün alt kapağı gevşemiş. Büyük bir ihtimal tiroid hızlı çalıştığı için (gözlerde dışarı çıkma oluyor) onunla birlikte göz alt kapağı da gevşediği için dışarı çıkıyor hissine kapıldığımı düşündüğünü söyledi. Bir daha aynı şey olursa hemen gelmemi istedi. 

Bu arada gözüme darbe alıp almadığımı sordu. Evet, maalesef küçükken kardeşim gözüme odunla vurmuştu (şımarırken fırlattı gözüme geldi) bundan dolayı tembellik olmuş olabileceğini söyledi. Şimdi gözümde hafif kayma gibi bir durum var ama şaşı değilim şükür zamanla düzelecekmiş sol gözüm 1.25 derecesinde sağ gözüm 0 (VR) derece de gözlük kullanıyorum, sürekli kullanmak zorundaymışım. Gözlük takmaktan hiç hoşlanmıyorum ama sağlığım için takmaya çalışıyorum. Hala alışamasam da gören çok tatlı olduğumu, gözlük konusunda doğru seçim yaptığımı söylüyorlar. Bu beni biraz motive ediyor.

İşte başıma böyle bir şey geldi. Yılbaşı mesajı yazarken hastane görmek istemiyorum yazmıştım ama yıla hastane ile başladım. Bunda da bir hayır var diyorum ve şükrediyorum. Zamanla daha iyi olacağını düşünüyorum. 

İlk haftam bu şekilde geçti bundan dolayı da bloguma giremedim. Peki, sizin ilk haftanız nasıl başladı?