Korkunun Ecele Faydası Yok (Devam)

Bu başlığı çok sevdim. Tam benimle uyumlu oldu, hayat mottom gibi bir şey bu günlerde. Bu yazı geçen hafta (bir önceki post) yazdığım yazının devamı.

Bu yazı renklitirtil bloguna aittir ve kullanılması kesinlikle yasaktır.

 Bu hafta tekrar gitmem gerekliydi ve yine çok korkuyordum. Korkunun ecele faydası yok diyerek erkenden gittim. Doktor hemen tanıdı zaten (beni bir gören unutamıyor) hemen iğne yaptı. Fakat bu sefer alt dişimde ağrıyordu onu da söyledim bu yüzden alt ve üst dişimin arasına tam ağzın açılma yerine yaptı. Açıkçası biraz kemiğe gelmedi bir miktar korkuttu. Sonra odadan dışarıya çıkarken yutkunamadığımı fark ettim. Bu sefer tam araya yaptığı için sol dişim, sol kulağım, çenem ve boğazımın sol kısmı uyuştu.

''Ben, zaten takip eden bilir haşimato hastasıyım benim devamlı tiroidim şişiyor tükürüğümü bile yutkunamayıp doktor yollarına gidiyorum. Radyo aktif iyot aldım atom mu deniliyor halk dilinde ne ondan aldım (bu da pek zor oluyor karantinaya alıyorsun kendini günlerce, hastanede de özel kısma geçiyorsun değişik değişik şeyler oluyor bir şeylerle bir şeylere bakıyorlar, dışarı çıkmak isteyince kapıda alet var ötüyor, dışarıda hastasını bekleyenler kaçışıyor kızıyorlar tatsız gergin bir süreç ) sonra biraz düzeldi şimdilerde boğaz şişmesi, grip filan olmamak için kendimi koruyorum. Korona bile olmadım düşünün yani.''

Uyuşmaya başlayınca ben yutkunamadım haliyle zor zamanlarım aklıma geldi ve travma yaşamaya başladım. Hemen hızlıca odaya geri döndüm ve doktora dedim. Doktor da yanında oturttu beni bir sürü hastaya baktı. Anladığım bir iş değil ama gerçekten doktorum işinde bence bir numara ve çıkan her hasta mutlu ve huzurlu çıktı. Oturdum yanında yaptığı işlemi izledim hem eli hızlı hem de başka doktor olsa bu dişi çeker dediğim dişleri yaptı. En olmayacak dişi bile kurtarmak için uğraşması beni şaşırttı. Kardeşim de geçen yıl başka hastaneye gitmişti hemen dişi çekti doktor.

Neyse sonra biraz sakinleştim ve bana sıra geldiğinde bu sefer kaygı bozukluğum olduğunu söyledim. Söylemekten hoşlanmıyorum ama yapılacak yoktu. Fakat bu gidişimde çok rahat ve ağzımı sonuna kadar açarak hızlıca yapmasını sağladım. Tek sorun benim kanım durmuyor. Bu yüzden yarım saatten fazla alt dişimi yapmak için bekledi ve başka hastalara baktı. Anlayacağınız yine uzun süre bekledim ama eğledim diş çekimi dahil doktorun yaptığı tüm işlemleri izledim. Film çekiminde de sorun çıkmayınca eve geldim. Şimdi bu ilacın etkisi geçince ağrı devam edecek mi bakacağım. Umarım bir daha başka dişimde böyle bir durum yaşamam kanal tedavisi gerçekten zor bir işlem. Her şerde bir hayır vardır en azından dişçi fobimden kurtuldum ve sadece fırçalamak, diş ipi ve ağız suyu kullanmakla değil yediklerimle de dişlerimi korumayı öğrendim. Yani diş temizliği tek başına olmuyormuş.

Ha birde sizi uyarayım dolgusu düşen çok insan geri geliyordu hastalar 10 taneyse 7 tanesi dolgu düşmesinden gelmişti. Bu yüzden doktor ne derse harfiyen yapın işlemden sonra iki saat yemek yok ve 48 saat dolana kadar işlem yapılan tarafınıza yemek yemeyin. Bunu umursamayanlar hep dolgum düştü diye gelmişti. Yine yazıyı çok uzattım kusura bakmayın bir sonraki yazımda görüşürüz.