Annem Ankara(Dizi)

Son yıllarda izlediğim dizilerin içinde ilk bölümü en etkileyici olan dizi bu oldu. Ve inanılmaz bir çok beğendim. Ben 90'lar çocuğuyum hem Ankara'da olması hemde 90'larda geçmesinden kaynaklı sanırım kendimden bir şeyler buldum dizide.

Bergüzar Korel inanılmaz bir oyunculuk sergiledi. Hatta bence kariyerinin en iyi performansını sergiledi. Hiç çirkin gözükürüm derdi yoktu. O kadar gerçek ve doğal oynadı ki her sahnesinde bir kez daha aşık oldum. Belliydi karakteri çok sevmiş, benimsemiş ve bunu izleyiciye doğru yansıttı. Bergüzar'ın daha önce görmediğim beden dili hareketleri vardı o da hoşuma gitti. Zuhal karakteri için başka biri asla düşünülemezmiş. Bu karakter kesinlikle Bergüzar için yazılmış.

Mehmet Günsür'e bölüm boyunca sinir oldum o yoluk saçlarını yolmak istedim. Hakaret ve küfür ettim. O kibar nahif ve çapkın adam beni delirtti. En nefret ettiğim erkek tipi böyle şeytan tüylü olup bunu kötüye kullanan tipler. Ne kadar karakter gereği çirkinleştirmeye çalışsalar da Mehmet Günsür yine de yakışıklıydı. Oyunculupu çok güzel zaten Bergüzar ile de çok yakışmıştı. Ayrıca iki oyuncu da yaşına uygun karakterler seçmişlerdi.

Gökçe Eyüboğlu artık sinsi karakterleri oynamasın. Tamam oynadı bitti gitti. Tekrara düşmesini hiç istemiyorum. Bu dizide de başrol karakterin kız kardeşini oynuyor. Fakat yiğenleri ve ablasını hor görüyor yük görüyor ve sinsi hareket ediyor. Üç erkek çocuğu ve bir kadını sığduramadı koca eve. Ben destek olacak bir karakter gibi hissetmiştim ilk dakikalarda ama sonrası başka yere evrildi.

Sinem Uslu'yu dizilerde görmeyi çok seviyorum. Ufak bir ara verip bebişlerini büyütüp tekrar ekranlara dönmesine çok sevindim. Ekrana yakışan oyunculardan bir tanesi. Dizide kötü bir karakter ve aşk üçgeninin üçüncü kısmı. Bölümler ilerledikçe Zuhal'i ve Hasan'ı çok zorlayacak gibi duruyor. Ben karakteri sevmedim, Sinem iyi bir oyuncu olduğu için daha çok sevmedim. Bence çok başarılıydı.

Güler Ökten ve ikonik aksiliği. Bir insana aksi olmak bu kadar yakışabilir mi? Ben ilk defa bir oyuncu da bunu hissediyorum. Gerçek hayatında şeker gibi biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü genelde aksi, kötü karakterleri oynayanlar gerçek hayatında şeker gibi insanlar oluyor. Bu yüüzden böyle düşünüyorum. Kısacası usta oyuncu yine şovunu yaptı ve ilerleyen bölümlerde bu karakterin de ikonik bir karakter olacağını düşünüyorum.

Şu an ki Ankara'da 90'lar hissini vermeyi başarabildikleri için tebrik ederim. Çünkü 90'lar ile şu an ki Ankara çok başka. En başta geneli gecekondu olan bir şehirde artık gecekondular yok. Binaların hemen hemen hepsinde dış cephe kaplaması var. Yani dış cephe ile çok eski apartmanlar bile sanki dün yapılmış gibi. 90'larla kıyasla yollar düzgün, çevre planlaması düzgün. Hal böyle olunca eski taş görünümlü apartmanlar yok. Evet tarih kokan özel apartmanlar var bunlardan bulmuşlar ama sadece tek bina ile olmuyor. Birde Ankara'da son yıllarda Kızılay, Ulus gibi yerlerde dükkan tabelaları tek tip ve günümüze uygun şekilde değiştiriliyor. Haliyle dış çekimde ister istemez arkada sağda solda apartmanlar, parklar, bahçeler, yollar ve tabelalar görünüyor. İstanbul'da çok eski tarihi binalar, yıkık dökük alanlar, eski yollar var. Bu yüzden daha kolay atmosfer yaratılabilir, her dönem rahatlıkla anlatılabilir ama Ankara için bunu yapmak zor. Özellikle dış çekim için bunu yapmak zor. Bu yüzden bunu başarabildikleri için tebrik etmek istedim.

Kanal D dizi başlarken 90'lar'da yayına girerken kullandığı jenerik ile girdi. Orada gözlerim dolmuş istemsizce. Sanırım ben 90'lara özlem duyduğum yaşlara geldim. O jeneriği görünce içim cız etti. Dizinin müzikleri Güldiyar Tanrıdağlı'ya emanet. Her zaman iyi işler çıkarıyor ve bu dizide de bunu yapmıştı. Jenerik kısmına bayıldım 90'lar jeneriklerine uyarlama yapılmış gibiydi. Diziyi seslendiren Okan Yalabık, sesiyle diziye güç vermiş. Kıyafetler, saçlar, makyajlar o zamana uygundu. Oyuncuların hepsi çok iyiydi. Dizinin hikayesi, işleyişi, diyaloglar, replikler inanılmaz iyiydi. Hem güldürdü, hem sinirlendirdi, hem üzdü. Tüm duyguları ayarında ve eşit yazılması çok iyi olmuş. Sözün kısası bu diziye bayıldım. Bölümün sonunda ''yeni dizim hayırlı olsun'' dedim. Kendim de güncel olarak takip edeceğim için gönül rahatlığı ile size öneririm. Bütün işi gücü bırakın, izlediğiniz dizi varsa bırakın ve bu diziye şans verin. Asla pişman olmayacaksınız.
-reklam değildir.-
Bu yazı renklitirtil bloguna aittir ve kullanılması kesinlikle yasaktır.
ANNEM ANKARA
Tür: Dram, Aile
Yönetmen: Faruk Teber
Senaryo: Başak Angigün
Yapımcı: Necati Akpınar
Yapım: BKM
Yapım Yılı: 2024
Yayın Günü: Çarşamba
Yayın Kanalı: kanal D
Başlangıç Tarihi: 20 Kasım 2024
Konu:
Yaşanan ama keşke yaşanmasaydı denen bütün hikayeler, kıymetini yıllar sonra anladığımız, hünerli birer öğretmendirler. 4 adam, 1 kadın… Buydu Zuhal Soydaşlı’nın hikayesi. Üç erkek evladın annesi, bir türlü büyüyemeyen bir adamın karısıydı. Özetle; kendi evinin yalnızıydı. Son oğlunu kucağına aldıktan birkaç ay sonra Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki görevinden emekli olmak zorunda kaldı Zuhal. Birkaç gün sonra da kocası Hasan Soydaşlı’nın onu aldattığını öğrendi. Oğullarıyla birlikte sığabileceği bir yuva uğruna, çalışmaktan başka çaresi yoktu Zuhal’in. Çocuklarıyla birlikte ayakta, hayatta kalmaya çalıştığı şehrin ta kendisiydi Zuhal. Ankara’ydı o. Denizi yoktu, boğazı yoktu. Hiçbir zaman da olmayacaktı. Ama direnişti, mücadeleydi. Çünkü anne olmak başlı başına, “tek başına” bir mücadeleydi.
Oyuncular:
Bergüzar Korel
Mehmet Günsür
Özgürcan Çevik
Gökçe Eyüboğlu
Güler Ökten
Sevinç Erbulak
Celile Toyon
Sinem Uslu
Muharrem Türkseven
Mustafa Açılan
Dilek Çelebi
Hakan Akın
Yıldıray Şahinler
Fatma Toptaş
Durukan Çelikkaya
Ezgi Gör
Selen Özbayrak
Başak Akan
Mustafa Enis Bilir
Beyza Şekerci
Cansu Dağdelen
Kerem Eren
Mert Tanık
Naz Özgülüş
Egemen Ulaş Önkal
Mehmet Can Akça
Yasin Pehlivan

Yorum Gönder

0 Yorumlar