Şampiyon (Dizi)

Bu gün iki dizi başladı. İkisi de farkındalık üzerine ve ikisi de güzel. Bu kanal yönetimleri bunu izleyiciye neden yapıyor sorgulamadan edemiyorum. Şimdi ben kendimi perşembe gününe ikiye bölemem ki... Şu an ne yapacağım konusunda çok kararsızım. Fakat bu diziye baktığımda çok sevdim, severek izledim. Tüm oyuncular tanınmış kendini ispat etmiş oyunculardı. Hepsinin bölüm boyunca birbiri ile uyumlu olmalarından hoşlandım. Tek tek baktığımda ise;

Tolgahan Sayışman kariyerindeki son dört diziden sonra sonunda doğru diziyi bulabildi. Günlük dizisinden bozma dizilerde senelerce harcandı. Bu yüzden de oyunculuğu hakkında herkes ön yargılı oldu ve oynayamıyor dedi. ALLAH aşkına bu adama yapımcılar neden böyle bir kötülük yaptılar bilemiyorum ve anlayamıyorum da. Neyse ki sonunda doğru karakter, doğru dizi geldi. Döneminin oyuncularının oynadığı karakter düzeyine gelmesiyle dikkatli izleyiciler ve hayranları bir oh çekti. Doğru karakter olunca haliyle oyunculuğu ve havası da değişik olmuş. İlk bölüme göre ben çok başarılı buldum ve karakterini çok sevdim. Emir Özyakışır ile baba - oğul ilişkisine de bayıldım. Sanırım yeni baba olduğundan dolayı babalık hissi bana direk geçti. Yani Emir'i kendi evladı gibi sahiplenmiş ve bunu da kamera önüne yansıtmış gibiydi.

Emir Özyakışır'ı bir önceki dizisinden bu yana çok seviyorum. Koca yanaklarını ısırasım, kocaman sarılasım var. Bölüm boyunca izlerken ekran başında hırslandım durdum. Böyle tatlı çocuklara nazar değecek diye çok korkuyorum. Çünkü insanın ister istemez gözü kalıyor keşke benimde böyle tatlı evladım olsa diyor. Emir çok yetenekli bir çocuk, küçücük yaşına rağmen şive bile yapabilecek derecede yetenekli bir çocuk. Yeteneğiyle, koca yanaklı olup Tolgahan'a benzerliğiyle çocuk karakter olarak diziye çok uymuş.

Erdal Özyağcılar'ı ekranda gördüğüme çok sevindim. Tolgahan'ın kariyerine o diziler girmeden evvel balkanlarda birlikte bir dizide oynamışlardı. İkisini aynı dizide görünce aklıma o mükemmel dizi geldi. Erdal Özyağcılar usta bir oyuncu olduğu için hakkında yazmak bana düşmez, her zaman ki gibi mükemmeldi.

Yıldız Çağrı Atiksoy hangi karakteri oynarsa oynasın hep doktor karakteri oynuyormuş hissi veriyor. Geçmişte ki karakterinde doktor olduğu karakterleri vardı oradan mı travma oldu bilemiyorum sanki ilk dizisinden bu dizisine kadar doktormuş hissi veriyor. Diziye ve Tolgahan'a uymuş mu emin olamadım. Bireysel olarak oyunculuğunu beğeniyorum. Performansı da güzeldi ama pek olduramadım.

Erkan Avcı'yı son oynadığı karakterde psikopat olarak izleyince bu karakterinin iyi olmasını bünyem kabullenemedi. Bölüm boyunca her an garip gülüş yapıp psikopatça bir hareket sergilemesini bekledim. Yakından takip ettiğim ve severek izlediğim oyuncuyu dizi de görmekten mutluluk duydum. Ne kadar kabullenemesem de karakterin Kafkas'a destek olmasını ve kocaman bir yüreğinin olmasını sevdim. Erkan Avcı'ya da karakter yakışmış. En çok seveceğim karakter olacağını düşünüyorum.

Halit Özgür Sarı haşin bir karaktere hayat verecek gibi duruyor. Daha ilk bölümde başına buyruk bir karakter olduğunu belli etti. İlk bölümden biraz sinir oldum yazsam yalan olmaz. Daha önce yine TRT1'de bir dizide oynamış ama izlemediğim için bilmiyordum. İlk defa bu dizi ile izleyeceğim oyuncuyu ilk bölümde başarılı buldum.

İlayda Alişan, Erkan Avcı'nın kız kardeşi karakterine çok yakışmış. Büyük bir ihtimal başrol erkeğe karşılıksız aşk besleyen masum bir kızı oynayacak. Böyle karakterlerin üstesinden iyi gelen bir oyuncu olduğu için karakterle kısa sürede bütünleşecektir.

Mehmet Bozdoğan hep böyle gıcık karakterlerin oyuncusu olmaya devam ediyor. Şöyle iyi güzel bir karakterde izlemeyi çok isterdim. Fakat yine kötü bir karakterde olacağını düşünüyorum.

Berk Yaygın ve Bahar Süer'in karakterlerine sinir oldum. Dizi de eş karakterini oynuyorlar ve çok vicdansız geldiler. Hatta Bahar Süer'in ilk defa bir karakterinden nefret ettim. Dizi olduğunu biliyorum ama karakterine gerçekmiş gibi öfkelendim. Keza Berk Yaygın'da çok itici geldi. Tabi bu durumda ne kadar iyi oyuncu olduklarını gösteriyor orası ayrı.

Dizinin başlangıç kısmı güzeldi. Konuyu geçmişten almaları, konuyu daha anlaşılır hale getirmişti. Başlangıçta ki boks sahneleri çok heyecanlıydı. Yönetmen Ketche'yi seviyorum ama renk konusunda emin olamadım. Çekim rengi bazı sahnelerde sarımsı - soluk bir renkti, bazı sahnelerde ise koyuydu. Acaba benim mi gözlerimde problem vardı anlayamadım. Erdal Özyağcılar'ın sahneleri genel olarak sarı gibi geldi bu da renk geçişlerinde biraz uyumsuz hissettirdi. dizide ki tek gözüme batan şey buydu. Bu durum haricinde hiç bir sorun yoktu. Dizide kullanılan müzikleri çok sevdim. Özellikle Canbay & Wolker - Elbet Bir Gün şarkısının kullanılması diziye farklı bir hava katmıştı. Dizi genel olarak izleyici tarafından sevildi. Reytingleri nasıl olur bilmiyorum ama bende sevdim. Bu yüzden vaktiniz varsa; bu akşama bir diziniz yoksa, diziye bir şans vermenizi tavsiye ederim.
Bu yazı renklitirtil bloguna aittir ve kullanılması kesinlikle yasaktır.
Dizi ilk bölümüyle reytinglerde yayın zamanı, 7. sırada, tekrarı ise 17. sırada tamamladı.

ŞAMPİYON
Tür: Aile, Dram, Spor
Yönetmen: Ketche ( Hakan Kırvavaç )
Senaryo: Alphan Dikmen, Başak Angigün
Yapım: Okul Sanat Film Yapım
Yapımcı: Başak Bingüller, Çağrı Bingüller
Yapım yılı: 2019
Yayın günü: Perşembe
Yayın saati: 20.00
Yayın kanalı: TRT1
Başlangıç tarihi: 12 Eylül 2019
Konu:
''Kafkas'' lakaplı Fırat Bölükbaşı gelecek vadeden genç bir boksörken hayatının fırsatı ayağına gelir. Ringlerin namağlup şampiyonuyla maça çıkma imkanı yakalayan Kafkas, o gece ringe değil yaşamının en karanlık dönemine adım attığını bilmemektedir. Ringte rakibi karşısında maçı kazansa da hayatın karşısındaki maçı kaybeder Fırat… İstemeden rakibinin ölümüne neden olan Kafkas, şampiyonluk kemerini kazanmış ama adını, hayallerini, cesaretini, mesleğine duyduğu aşkı ve hamile karısını yitirmiştir aynı gece. Omuzunda her geçen gün büyüyen vicdan azabının yükü, kucağında yeni doğan oğlu Güneş'le kalakalmıştır Kafkas. Güneş 7 yaşına geldiğinde, kaderi onu yeniden çağırır ringe. Üstelik bu ring bildiği ringlerden çok daha büyük, bu defa çıkacağı maç alıştıklarından çok daha zorludur. Tutunacağı tek dalı olan oğlu Güneş’e, annesinden amansız bir hastalık miras kalmıştır. Oğlunu yaşatmak için çıktığı hayat ringinde, en büyük açığı da vicdan azabıdır. Hayat oğlunu elinden almak için hiçbir rakibinin vuramadığı kadar hızlı ve acımasızca vurur Kafkas'a. Geçmişi, vicdan azabı, çaresizliği art arda yüzüne inen yumruklardan daha çok sarsar Kafkas'ı. Hayatın vurduğu yumruklara karşı bir tek gardı vardır: Oğluna duyduğu sevgi ve onu yaşatma azmi… Hayatla maçını 5 yıl önce kaybeden Kafkas'ın rövanşı kaybetmeye niyeti yoktur! Canı ne kadar acırsa acısın, mecali ne kadar tükenirse tükensin yıkılmaz ''Şampiyon''! Aynı sözü tekrarlayarak dikilir hayatın karşısına!
Bir raunt daha!
Oyuncular:
Tolgahan Sayışman 
Erdal Özyağcılar 
Yıldız Çağrı Atiksoy 
Erkan Avcı 
Halit Özgür Sarı 
İlayda Alişan 
Mehmet Bozdoğan 
Berk Yaygın 
Bahar Süer 
Volkan Keskin 
Emir Özyakışır 
Meltem Savcu 
Vedat Erincin

Yorum Gönder

0 Yorumlar