TRT yine ilklere imza atıp harika bir diziyle ekranlara geri döndü..Mutlaka sokakta afişlerini televizyonda reklamlarını görmüşsünüzdür dizinin.Benimde dikkatimi çekti ve bir şans vereyim bu diziye dedim.Yedi güzel adam yediside Türk edebiyatında yer edinmiş isimler.
İlk bölümü yayınlanan dizi çok güzel başladı.Çogu insanın kalbinde yer kazandı.
Tavsiye ederim. Şiiri , Edebiyatı sevenlerin dizisi ve Şiire, Edebiyata doymak isteyenlerin dizisi olacagı kesin.
Yedi Güzel adam dizisi Her Cumartesi günü, saat 19.55 TRT 1’de
Tarihi bir dizi olan Yedi güzel adamın hikayesini biraz araştırayım dedim.
Gelin beraber bakalım :
Dizi hakkında Netten bulduklarım:
Yedi Güzel Adam, ilk bölümünü 19 Nisan 2014 tarihinde TRT1'de yayınlanmış olan tarihi dizidir. Yapımcı şirket Pusula Film'dir.
Türk edebiyatında önemli yeri olan Cahit Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Alaaddin Özdenören’in hayatlarını konu almaktadır.
“KARA LİSE” 1950’li yıllar Maraş’ından, 1970’li yıllar Maraş’ına ve günümüze kadar uzanan, bir “Şairler memleketi” hikâyesi. Yedi Güzel Adam’ın Kara Lise’de kesişen kaderlerinin işlendiği, bir “Yürekli şairler” hikâyesi… Erdem’in yıllar sonra döndüğü Kara Lise’de, geçmişten günümüze uzanan bir zaman yolculuğu içerisinde, Maraş’ın çarşılarından, sokaklarından, bağlarından ve şehrin tüm ruhundan geçen, derin bir “İnsan-memleket” hikâyesi… Erdem’in şiirle cevap verdiği haksızlıkların, yoksunlukların, ruhani zenginliklerin hikâyesi… “İnancın şiirinin” hikâyesi… Unutulmaz acılarla yoğrulup, paha biçilmez sevinçlerle harmanlanmış, “Yıkılmaz dostluklar” hikâyesi… Zarif şairlerin, imanlı yüreklerinden yükselen mısralarla şiirlenecek olan, derin bir “Uhrevi aşk” hikâyesi…
------------------------------
Kaynak: tık
DİZİNİN HİKAYESİ NEDİR?
1950’li yılların Maraşı’ndan 70’li yılların Maraşı’na ve günümüze kadar uzanan, bir “Şairler memleketi” hikâyesi…
Yedi Güzel Adam’ın Kara Lise’de kesişen kaderlerinin işlendiği, bir “Yürekli şairler” hikâyesi…
Maraş’ın çarşılarından, sokaklarından, bağlarından ve şehrin tüm ruhundan geçen, derin bir “İnsan-memleket” hikâyesi…
Yedi Güzel Adam’ın şiirle cevap verdiği haksızlıkların, yoksunlukların, ruhani zenginliklerin hikâyesi…
I.
Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir
Bir yara açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında
-Ya kurbanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam
Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yarin kapısında
1.
Yedi adam biri bir gün
bir kan gördü
gereğini belledi
yari alsa koynuna
Ayırmaz kanı yanından
-Bir güzel ince gelin
Kabartır göğsünü toz duman içinde
gelinliği durur çıkartıp bıraktığı yerde
İçerlerden bir taşlı tarladan
Kaynayan nehrin gözünde
unutmuş gelin alınlığını
Avuçları sıcacık yumulu beline dayalı
Kalın bilekli badem topuklu
Seyirtir o ince gelin
grevli'ler şifalar götürmek için
-Gölgesiz meydanlara
aklı yağmalayanlara arasından
yayılırsa karanlık fısıltılar
Ya da güzel dışlı yapa çiçekleri
Muhtemel bir genç kızın
Başına atılırsa
Yedi adamdan biri
Bir gün bir kan göreni
Kabukları soyulmuş
Taze devrilmiş bir ağaç gibi
Çeker çıkarır kendi kadınlardan
Fırlar yataklarından tatlı uykudan
Çıplak çıkarır kendi kadınlarından
Fırlar yataklarından tatlı uykudan
Çıplak yalın ve güzel adaleli
O er alarak
Seğirtir danseder gibi
-Önce sağlam olmalı arkam
O ince gelin
Belirir hemen ardında erin
1000 yıl durmadan en atmış bir çınar gibi
Gidiyor dansöz gibi
Yere ve göğe açık avucunda o kan
O işlem onda güvercin ve sevap
Onlarda en ağrımalı yara
Ve yollanıyor o güvercin onlara
Güvercin değişiyor gittikçe ondan
Güvercin değişiyor vardıkça onlara
+ ve aman ne uzun sürüyor bir düşman öldürmek+
Yedi adam artık bir kan göreni
Varıyor dengede
Kuğu gibi sarkıyor onlara
akıyor onlara
şiirler söylüyor ve mısralarında
işlek çelik kümeleri
ve kalkıyor her bir ulaşmasında
iki yanında sülüs ve yay gibi
bir vuruşta öldüren elleri
-Karanfil serpercesine
Bir kez daha vurdum ya Allah diye açtığım yaralara
-Güzelin düşmanı güzel olur
Güzelin yari güzel olur
O varıyor tüm meydanlara
Kanı okşayarak ve kabartarak
Kanı okşa ve kabart
Ve sonra sabah kahvaltısında
İçinden geçirmekle varsın sofrana
Çocuklarımızın ellerinde büyüyen gagalı şeylerin
Tanrının buyruğu ile ortaya çıkarttığı
Gürbüz bir yumurta
II.
Yedi adam biri bir gün
bir aşk bir gün
gereğini belledi
ölüm girse koynuna
Ayırmaz aşkı yanından
Beyaz haberlerim oluşuyor kardeşlerim
Daha ne kadar saklanabilirdik seninle:
Yaylalardan nasıl geçtik
Çobanlara yetişemedik ama uzaktan
zahmetsiz ve hiç kimseye değil gibi konuşan ağızlardan
Ne bilge sözler dinledik
Sığındığımız
Ve içinde saçlarımız göle girmiş ıslanan
O dev O kabul eden O sizin veren mağaralar
Yine açık yine buyur’lu
Çekildi üstümüzden. -Çalıların
Bilen duruşlarıyla karşılaşırdık koşuşurken gizlilere
Güneşi tez gördük dağlarda
Ormanın ay çiçeği gibi uyanan hayvanlarıyla
İlk iş gövdemizin acıktığını anlamak oldu
Gittik kokladık ekmeğimizi tarlalarda
O gün gezdim seni ellerimle
Söyledin: Geniş vuruyor yüreğin
Ülkeyi tez giden ayaklarımla varıyorum
Kanım temizliği seven bir kolla atılıyor durmadan
Yıkanmış güneşte yeni kurumuş çarşaflar gibi
Serin ve ürpertici gövden
Yaklaşmaktasın ve / çok yakınıma taşıdığın / güller
Sana canı gönülden âşık oldum meleğim
Kollarına gümüş bilezikler düşündüm
Dostlar buldukça onlara
Kalın kaşlarını övdüm
Güzeldin
Gövden gerilmiş devinmekteydi
Bir tabloda gibi her bakmaya değişen
Karanlık anlamlardan arınan yüzünle
Hakkı verilmiş
Zehirleri alınmış kazanlarda
Demirle birlikte çeliğe koşmaktaydın
Ve döllenmekteydin mengenelerle kucaklanarak
İşçi eğilir bükülür ve doğrulur
Köylü bükülür doğrulur eğilirken
İnsan iyi maden kuyumcuda
Güzeldin / Gövden
Yeni bir iklim gibi yayılmaktaydı karalara
Ağaçlar, kırdaki hayvanlar kasabadaki insanlarca
İşte davetliydin
Acıktık bıçaklarına kanımızı gütmekteymişin gibi
Gelip acı sözlerin için
Bir çekmece koydun yaralarımıza
Ve ellerin uçuşan yapraklar gibi
Birden
Nasıl yalnız olduğumuzu anladım
Kimseler yoktu ikimizden başka birbirine bakan
Susuyor sessizce
Aşkla ilerliyorum
Milletim bileniyorum
Devirmeye
Devirmeye safrası beynimi üleşen
Elleri karımın üstünde birleşenleri
Bundan böyle yekinmeye hevesli yüreğim
/sanatsever halkımıza duyurulur/
Aklım eski izlerde şimdi
İz demek
Bir geniş
Bir kendine dönük bir en ileriye
Yol demek
Usulca kalkıp gedene: Dur
Ki çevrileceksin
Toydun cesurdun
Gençtin atıldın
Bilmezdin atıldın
Kabuğu oydun oydun
Kabukta kaldın
Sis iner örter mermeri
ağacı binayı
Sis kalkar kalkmaz
Görünür mermer
Ağaç ve dev
Bu kadınlar dev midir
Yatak özlemez gövde midir
Gül açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında
Bomba düşmüş gibi deprenir toprak
Konuştuklarında
-Yar kurbanın olan
dola yaşmağını bileğime
Ki düşmanı güzel vuram
Çekip mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yarin kapısında
III
Yedi adam biri bir gün
bir yar gördü
gereğini belledi
yari asla koynuna
Ayırmaz yari yanından
Alev gerekli kentliye
Bu ısıtma devleri kente
bir an önce inmeli oğlum
/bütün gün badem çırptım
üzümün tehini armudun çürüğünü ayıkladım
uykuya geç vardım
yatağın içine elimi daha yeni koydum
rahatıma doymadım ama.../
Türk edebiyatında 'Maraş ekolünü' temsil eden şair ve yazarlardan yedisidir Yedi Güzel Adam... Peki Yedi Güzel Adam kimlerdir ?
Cahit Zarifoğlu (1940-1987)
En çok bilinen şiiri Acz'dır. 47 yıllık kısa hayatından geriye birçok şiir, hikaye, deneme, roman, günlük, tiyatro, çocuk şiirleri ve hikayeler bıraktı.
Mehmet Akif İnan (1940-2000)
1969'de Nuri Pakdil ile birlikte Edebiyat dergisini kurdu. Mavera dergisinin de kurucusu olarak yer aldı. Ayrıca Eğitim-Bir'in kurucusu ve başkanlığını yaptı. Deneme ve şiir kitapları bulunan şairin en bilinen şiir kitabı Hicret...
Adil Erdem Bayazıt (1939-2008)
Şiir ve yazıları Açı, Hamle, Çıkış, Yeni İstiklal, Büyük Doğu, Edebiyat, Mavera, Yedi İklim ve Hece dergilerinde yayınlandı. En bilinen şiiri "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair."
Alaeddin Özdenören (1940-2003)
Hamle dergisi ile mahalli gazeteler için hazırladıkları edebiyat sayfalarında edebiyata başlayan Alâeddin Özdenören, Yeni İstiklal, Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergisinde yazdı. Kendi adının yanı sıra Bilal Davut mahlasıyla yazdı.
Nuri Pakdil (1934)
İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türünde Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. Edebiyat dergisi ve Edebiyat Dergisi Yayınlarını kurdu. Oyun, çeviri, deneme, gezi-izlenim ve şiir kitapları bulunan yazarın 30'dan fazla eseri var.
Rasim Özdenören (1940)
Öykü yazmaya 1957'de Varlık dergisinde yayımlanan Akarsu adlı öyküsüyle başladı. Hastalar ve Işıklar adlı ilk öykü kitabı 1967'de yayımlandı. Öykü, roman ve deneme kitapları olan usta yazarın 30'un üzerinde kitabı bulunuyor.
Sezai Karakoç (1933)
Sezai Karakoç, ilkokulu 1944'de Ergani'de bitirdi. Daha sonra Maraş Orta Okuluna parasız yatılı olarak kayıt oldu. Yedi Güzel Adam dizisinde Sezai Karakoç Yedi Güzel Adam'dan birisi olarak yer almıyor.
-------------------------
Dizide kim kimdir ?
Uraz Kaygılaroğlu (Erdem Bayazıt) Orhan Kanalp (Alaadin Özdenören) Baran Akbulut (Cahit Zarifoğlu) Kemal Uçar (Nuri Pakdil) Mertcan Sevimli (Rasim Özdenören) Yiğit Çakır (Akif İnan) Çağdaş Tekin (Ali Kutlay) Bora Cengiz (Sezai Karakoç) Yıldız Çağrı Atiksoy (Zehra) Fatih Murat Teke (Sait Zarifoğlu) Deniz Alan (Hale) İlker Kızmaz (Kenan hoca) Şahika Koldemir (Naciye) Pınar Gök (Emine) Ahmet Yenilmez Hülya Şen Mert Asker (Hakkı) Mehmet Can Güreler (Kahraman) İbrahim Ersoy (Zafer) Mahmut Emre Yakut (Kerim) Müzeyyen Durgun (Hacer) Mehmet Yaşar (Ökkeş Bey) Engin Yüksel (İmam Adem) Cengiz Tangör (Celal) Sema Şahingöz (Hatice) Kenan Bal (Üstad – Necip Fazıl) Ecem Akyol (Güler) Hakan Altuntaş (Deli Hamdi) Özlem Ünaldı (Handan öğretmen) Dilara Aras (Yeliz) Dilan Demirel (Selda) Bülent Üz (Muhtafa hoca) Ali Rıza Özsöyler (Harun hoca) Şahdi Özdemir (Mahmut) Sümer Tekin (Ejder) Ökkeş Avgın (Seyid)
0 Yorumlar
✿Lütfen hiç bir sitenin linkini ve blogunuzun linkini paylaşmayınız.
DİKKAT !!! (BLOG LİNKİNİ PAYLAŞANLARIN YORUMLARINI YAYINLAMIYORUM)
✿TARTIŞMA YARATACAK CÜMLELERDEN KAÇININIZ, saygı ve sevgi çerçevesinde yorum yapmaya özen gösterelim.
✿LİNK, SİYASİ, SPOİLER, ÖTEKİLEŞTİRME ve TARTIŞMA yaratacak cümleleri yayınlamıyorum. :]
Yorum sahibinin yaptığı yorumun blog ve blog yöneticisi ile ilgisi yoktur. Sorumluluk yorum yapan kişiye aittir.
zhl:)