Son Günlerde Severek Paylaştığım Instagram Güncellemelerim #4

Instagram: renklitirtil

Facebook: renklitirtil

Twitter: renklitirtil

Tumblr: renklitirtil

Snapchat: renklitirtilblg

Postlarımı incelerken bu seri aklıma geldi. Her yıl bir post yazmışım bloguma. Bu yılda bitmeden bir önceki postun senesi de yaklaşmışken yeniden yazmak istedim. Buradan çok Instagram'da vakit geçiriyorum. Haliyle de çok fotoğraf ve story paylaşıyorum. Fakat her paylaştığım fotoğrafı sevsem de bazılarını ayrı seviyorum. Çünkü o fotoğrafı çekerken o gün yaşadıklarımı hatırlıyorum. Tüm günüm sorunsuz geçmişse o gün çektiğim fotoğrafları paylaşırken daha bir içten paylaşıyorum. Bu postumda da o fotoğrafları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Paylaştığım güncellemelerim; 

Bu fotoğrafımı çok seviyorum. Elim çok çirkin çıksa da çok seviyorum. Çünkü bunaldığım bir günde anlıkta olsa kendimi dinleyip istediğim bir şeyi yaptım. Bu mısır biraz kurumuştu, belki taze bir mısır değildi ama o kadar lezzetliydi ki hayatım boyunca unutamayacağım bir damak tadı oldu. O güne kadar yediğim en lezzetli mısır olabilir. Çünkü kendim için, istediğim için aldım.

Bu fotoğraf anlık bir fotoğraf oldu. Aslında ben rayları çekmek için hazırlanıyordum ama çok hızlı bir şekilde istasyona uzun yol treni girdi. Bende o arada çekme butonuna basıverdim. Hayallerimden bir tanesi sevdiğim ve ya sevdiklerimle uzun yol treniyle yolculuk yapmak. Bir gün bunu yapacağım inanıyorum.

Bu fotoğrafı ramazan bayramında ailem ile çok güzel bir gün geçirdikten hemen sonrasında çektim. Ne binası bilmiyorum. Ankara'da olanlar bilirler Armada'nın hemen karşısında bu bina. Şekil olarak çok güzel tasarlanmış olduğunu düşündüm. 

Yine Armada'nın kapısında bulunan bu çapayı fotoğrafladım. Bu fotoğrafın şöyle bir anısı var. Taurus'ta sinemaya gittik ardından yemek yiyip Armada'da biraz vakit geçirmek istedik. bir yere oturduk ve hafif olacağını düşündüğüm 20 liraydı sanırım bir tatlı istedim. Tatlı o kadar içimi yaktı ki verdiğim paraya değmediğini düşündüm. Tabii sonuç olarak kazıklamış hissi ile bu fotoğrafı çektim. Aynı şey birde Ankamall'de başıma gelmişti. Yıllar yıllar önce bir hamburgere 40 lira vermiştim. Bu günün parası ile 100 liraya eşittir. O zaman ki acıyı hissettim içimde.

Geçen dönem son finallerde çok bunalmıştım. Hem derslerim çok ağırdı hemde tüm dersler ezbere dayalı olduğu için kafam çorba gibi olmuştu. Finaller biter bitmez kendimi Ankara sokaklarına bırakmıştım. Önce Ankara'nın simgesi Atatürk heykelinin önünde bulunan tatlı kuşları besleyip ardından Anafartalar'dan güzel bir alışveriş yapmıştım. Resmen tüm pozitif enerjiyi ruhuma toplamıştım.

Dayıcığım evine gitmediğim için bana küsünce topuklarımı yağlayıp ışık hızıyla ziyarete gidip elini öptüm. O da karşılığında üç gün boyunca beni nereye istesem götürdü. Gittiğimiz yerlerden biri Göksu Parkıydı. O gün dayımla kol kola girip çocuklar gibi çok eğlenmiştik. Bu yıl yaptığım en iyi şeylerden biri buydu.

Bu fotoğrafı nisan ayında baharla birlikte doğanın uyandığı zamanlarda çekmiştim. Hafif soğuk ama bir o kadar da güzel bir havaydı. Gökyüzüne bakarken dalın gökyüzü ile uyumunu fark edip hemen çekmiştim. o gün kim bilir ne tilkiler dönüyordu kafamda. Ah beni beni!!! 

***

Aslında bakarsak daha ne fotoğraflar var. Gönül isterdi ki hepsini paylaşayım ama post o zaman sonsuza kadar uzar gider. Umarım fotoğraflarımı beğenmişsinizdir. Bir sonraki postumda görüşmek üzere.