TRT 2 TV'de Sevdiğim Programlar

TLC, TRT Belgesel derken TRT 2 ile yazı serisini üçlemek istedim. 

TRT2'nin yayın hayatına başladığını şu postumda müjdelemiştim. TRT2 Kanalı Tekrar Yayın Hayatına Başladı O günde bu güne denk geldikçe, vaktim oldukça kanala bakmaya çalıştım. Haliyle de gözüme kestirdiğim zevk aldığım programlar da oluştu. Bu postumda size, dikkatimi çeken hoşuma giden TRT2 programlarından bahsetmek istiyorum.

ESKİCİ

Bu yazı renklitirtil bloguna aittir ve kullanılması kesinlikle yasaktır.

Eskici programının ilgimi çekmesinin sebebi mezat satışına ilgim olmasından kaynaklı. Eskiye ilgim olduğu için eski olan eşyalar bana günümüz eşyalarından daha hoş daha kullanılabilir gibi geliyor. Bu yüzden programı izlerken hem satışın aşamalarının nasıl olduğu konusunda bilgileniyorum, hemde satış sırasında (açık arttırma) fiyatın kaça kadar yükseleceğini bilmediğim için heyecanlanıyorum. Program hem belgesel gibi hemde dizi gibi bir program. Akıcı ve sürükleyici olduğu içinde denk geldiğim an kanalda kalıyorum. 

Program açıklaması: 

Her hafta farklı hikâyelerin yer aldığı Eskici, Balat’ın eskicilik kültürünü yaşatan ve yoğun ilgi gören mezatlarda geçiyor. Mezatta satış nasıl yapılıyor, fiyatlar nasıl belirleniyor, bu kültürün dinamikleri neler? Bu sorulan cevapları Eskici’de…

MURAT BONCUK'LA ATÖLYE

Murat Boncuk'la Atölye programını insan belgesellerine benzetiyorum. Programın her bölümünde yapacağı iş hakkında bilgi veriyor ve yaparken tarihçesini anlatmaya başlıyor. Murat Boncuk'u hem dinleyip hemde elindeki işin sonucunun nasıl olacağını izlemek çok zevkli oluyor. Programın süresi maksimum 27 dakika filan sürse de sanki iki saat sürmüş kadar severek izliyorum. 

Program açıklaması: 

Farklı el sanatlarında ve zanaatlarında ustalaşmış isimler, bu işe nasıl başladıklarını, malzemeyle kurdukları ilişkiyi, üretim aşamalarını, meşgul oldukları sanatın ve zanaatın bugünkü durumunu, geleceğini birinci ağızdan anlatıyorlar.

BİR RESİM BİR HİKAYE

Bir Resim Bir Hikaye programı bana bazen kültürel bir tartışma, bazen bir söyleşi, bazen röportajmış gibi geliyor. Programın her bölümünde bu alanda farklı bir konuk oluyor. Bazen ressam, bazen bu alanda sanatçı, bazen bu konunun öğreticisi oluyor. İki kişi birlikte bilgi birikimini izleyiciye aktarıyor. İki insan karşılıklı anlatırken izleyen kişi, sanki o konu olan tuvallerin tarihinde, hikayesinde yolculuk yapıyor hissine kapılıyor. Sevene, ilgi duyana program akıcı geliyor. Benimde ilgimi çektiği için severek izliyorum. 

Program açıklaması: 

Bir Resim Bir Hikaye’de ressam Mahir Güven, bazen bir sanatçıyla bazen bir sanat tarihçisiyle resimler üzerine konuşuyor. Canlı bir resim atölyesinde gerçekleşen söyleşilerde Güven ve konuğu seçtikleri resmin ressamını, resmin içindeki duyguları, düşünceleri ve onu görenlerdeki uyandırdığı etkileri tartışacaklar.

KOLEKSİYONER

Eskici programı için ilgimi çektiğini yazmıştım. Tekrar aynı şeyi yazmak istemiyorum. Koleksiyoner programı Eskici programına yakın bir program. Tek fark bunda biriktiren insanların kendi biriktirdikleri hakkında hikayelerini, tarihçelerini dinliyoruz. Bölümler ilerleyip izledikçe insanların nasıl emek verdiği, nasıl tutku ile koleksiyonlarını tamamlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Programı genel olarak merakla ve ağzı açık izliyorum. Değere, kültüre sahip çıkan müzeler oluşturan bu insanları tebrik ediyorum. 

Programın açıklaması: 

Türkiye’nin koleksiyonerlik kültürüne güncel bir yaklaşım. Her hafta farklı bir koleksiyoner kendi koleksiyonunun hikâyesini anlatıyor. Merkezinde kültür-sanat eserleri olan bu koleksiyonların sahipleri objelerin tarihini de anlatmayı ihmal etmiyorlar.

YERYÜZLERİ

Yeryüzleri minicik bir insan belgeseliydi. Programda seçilen sanatçıların hayat hikayesini, ilgi alanını neden seçtiğini anlatan bir program. İnsan belgesellerini sevdiğim için denk geldiğim bölümlerini severek izlemiştim. En sevdiğim bölüm tabi ki Japon çizgi romanı manga sanatçısı Cem Önay'ın olduğu bölümdü. 

Programın açıklaması:

Mini Belgesel serisi, Yeryüzleri olarak seçtiğimiz insanların, çarpıcı hayat hikayelerini, duygularını, bugünlerini, yarınlarını ve umutlarını aktarmayı planladığımız bir seridir.

DÜNYA MÜZİK GELENEKLERİ 

Etnik müzikleri sever misiniz? Ben onu da severim, hatta kıyıda köşede kalmış türküleri oturur ararım. Programda bu yüzden bana çok hitap ediyordu. Programın en sevdiğim bölümleri Japonya (Japon zen müziği) ve Azerbaycan (Muğam müziği) bölümleriydi. Azerbaycan müziklerine hayranlarım olduğu için ve Asya kültürüne ilgim olduğu için bu bölümleri özellikle ilgi ile izledim. Programda işlenen ülkenin geleneksel müziğini derinlemesine işliyorlar. Kulaklar müziğe doyarken, bir yandan da yazılı ve görsel olarak bilgi sahibi oluyoruz. 

Program açıklaması:

Program, farklı ülkelerde halkın ürettiği ve tarihsel bir derinliği olan özel ve geleneksel müzik türlerini derliyor. Bu müzik türünü aslına sadık kalarak icra eden sanatçı veya gruplar da yaptıkları müziğin sahip olduğu özellikleri izleyiciyle paylaşıyor.

BOB ROSS ''RESİM SEVİNCİ''

Ve ressam BOB...

Çocukluğumun en güzel anısı, BOB'u tekrar ekranlarda görmek, izlemek çok özel bir şey. Çocukken bize resmi sevdiren, resim yapmaya alıştıran bu adamı sayı ile anıyorum. Yanlış bilmiyorsan cumartesi günleri TRT2'de 12.30'da başlıyor. Eğer cumartesi günleri evdeyseniz programı açıp izlemenizi tavsiye ederim. Bu arada seslendirmen sanki değişmiş.