Geçen sonbahara kadar saçlarım çok güzel ve bakımlıydı. Hatta kuaförüm saçlarımın çok güzel olduğunu söyler ve oynamak istediğini söylerdi. (Kesim, boya ve ya farklı işlemler) (Galiba onun nazarı değdi) 3 ayda 1 saçlarımı küçücük kırıkları kadar kestirir daha dolgun ve sağlıklı uzamasını sağlardım.
Fakat o kadar aptalım ki saçımı boyayıp ev işlerine dalınca saati unuttum ve 40 dakikalık boyayı 3 saatte yıkadım. Yıkarken o kadar çok saçım aktı ki saçlarımın tamamen döküldüğünü sandım yıkamayı bırakıp aynaya koştum. Nitekim önce önlerden boyamaya başladığım için ön bölge dökülmüş oldu. Aralarda yer yer dökülmelerden açıklıklar oldu. O zaman ne yapacağımı bilemediğim için mantığımı kullanmak istedim.
(Saçlarımı aşama aşama fotoğraflamıştım bu güne kadar ama hırsız bloglar yüzünden hiç birini kullanamadım. Olduğu gibi blogumu kendi bloguna aktaranlara hakkım haram olsun.)
-reklam değildir.-
İlk önce sakinliğimi korumaya çalıştım. Sonra internetten daha önceden de bilgim olan uçucu ve sabit yağ ayrımını daha ayrıntılı araştırdım ve hangi yağların olduğunu öğrendim. Araştırmamın sonucunda hemen aktara gittim. Aktardan bir sürü yağ aldım. Bazıları uçucu bazıları sabit yağlardı. İlk etapta saçlarım kendine gelene kadar (3 ay sürdü) haftada 2 gün belirleyip o 2 günde saçlarımı yağladım. Bir adet boş şişenin içine uçucu ve sabit yağı yarı yarıya karıştırdım. Güzelce o şişeyi çalkaladıktan sonra önce dökülen bölümden diplerine doğru sürdüm ve tarak ile her yere ulaşmasını sağladım. Ardından saç diplerime hafif hafif masaj yaparak 10 dakika beklettim masajdan sonra bir 10 dakika daha bekletip (toplamda 20 dakika) bebek şampuanı ile yıkadım. Bunu üç ay boyunca yaptım. Fakat bir kullandığım yağı bir daha kullanmadım. Sadece uçucu yağların çoğunu badem yağı ile sabitledim.
Zamanla saçlarım kirpi gibi uzamaya başladı. Sonraki 3 ay ise 84. aydan itibaren) haftada 1 defa yağ sürdüm. Toplamda 6 ayda saçlarım düzeldi ama bu etapta saçlarımı kestirmedim hatta 12 ay olacak eylülde hala kestirmedim. Şimdi 15 günde 20 günde 1 defa saçlarıma saç maskesi yapıyorum. Bazen yağ sürüyorum, bazen internetten bulduğum bana doğru gelen saç maskelerini kullanıyorum bu şekilde saçlarımı normal haline çevirdim. Fakat saç uçlarım maalesef çakmakla yakmış gibi yanık görünüyor. Bu arada saçlarıma 6 ay kadar asla ısı vermedim (düzleştirici, fön makinesi gibi aletler kullanmadım). Saçlarımın kendi kendine kurumasını sağladım. Bir yere gideceksem ya topuz yaptım, ya at kuyruğu yaptım, ya anneme ıslak bir şekilde saçımı geceden ördürüp ertesi güne açtım ya da yarım örgü yaptırdım. Birde ilk 3 ay dinlenmeye bıraktığım için 3 ay boya sürmedim saçıma.
İlk 3 aydan sonra o dönemde saçıma sadece yağ sürmedim. Birde kozmetik marketine gidip Restorex'in onarıcı bakım setini aldım. Takviye olarak seti kullanmamda çok etkili oldu. Saç maskesini yeni bitirdim. Sıvı saç kremi hala var ama bitmek üzere. Onarıcı bakım yağı da küçük parça kullandığım için yarısına geldi. Her saç yıkamasında saçımı yıkarken saç maskesini yaptım, saçımı bebek şampuanı ile yıkadıktan sonra saç bakım yağını kullandım. Saçıma bitkisel yağ kullanmadığım yıkamalarda ise saç kremini kullandım. Benim saçım yağlı olduğu halde ben setten çok memnun kaldım. Daha parlak, daha bakımlı durmasına çok yardım etti.
7. aydan sonra bebek şampuanını bıraktım çünkü artık saç diplerime onarıcı bir şampuan gerektiğini düşündüm. Zaten kirpi gibi dik dik saçlarım çıktığı için daha iyi olacağını düşündüm ve Aloe Vera özü olan şampuan markalarına kozmetik marketlerde bakmaya başladım. 7. ayın ortasında Watsons'ın Naturals markasının Aloe Vera özlü şampuanını kullandım. O kadar iyi geldi ki saçımın sağlıklı dönemlerine döndüğünü bile düşündüm. Çok dolgun, çok sağlıklı, daha yenilenmiş hissettim. Artık saçlarımın normal bir uzama şekline döndüğünden emindim.
Yağları daha aralıklı kullanmaya daha çok saçlarımı uzun aralıklarla yıkamaya başladım. Mesela 2 günde yıkamayı 7 günde haftada tek yıkamaya çevirdim. Saç dibi kendi yağı ile daha hızlı uzatıyormuş diye duymuştum. Saçımı yağlandırırken kuru şampuan araştırmasına girdim. Genel olarak Elidor markasının beğenildiğini görünce alışverişimi bu marka üzerinden yaptım. Özellikle aniden dışarı çıkmak zorunda kaldığım zamanlarda hemen sıkıp saçımı tarayıp çıkıyorum. Bu yönden kuru şampuanlar kurtarıcı görevi gördü bende. Hala kuru şampuan ile uzun aralıklı saçımı yıkıyorum. Ve şimdi ekim ayında 1 yıl sonra ilk defa saçımı kestireceğim.
Bir daha umarım böyle bir durum yaşamam. O kel kaldım duygusu ve o travma çok kötüydü. Birde yaktığımın ertesi günü ben düğüne gidip saçımı yaptıracaktım o da kalmıştı. Saçlarımı anneme yarım balıksırtı ördürerek o düğüne gitmiştim. İnsanlar ön bölüm döküldüğü için fark etmesin diye kafamı eğerek oturmuştum. Bir kez daha anladım ki bir kadın için saç çok önemli. Eğer güzelce upuzun uzarsa saçlarım ''Saçım saçın olsun.'' projesine saçlarımı bağışlamak istiyorum. Bu bağış konusunda daha fazla düşündüğüm şeyler var ama ilk hedef olarak o kaybetme korkusunu psikolojisini hissettiğim için bunu yapmak istiyorum. Eğer bu yazımın bu kısmını okuyan varsa sizde bu projeyi bir araştırın derim.
NOT:
Alerji testi yapmadan yukarıda bahsettiğim hiç bir ürünü kullanmayınız. Özellikle bitkisel yağları önce kolunuza filan sürün bakın alerjiniz var mı diye ardından saçınıza sürün. Eğer alerjiniz varsa büyük sorun yaşarsınız ve testte sorun yaşamayıp sürünce yaşarsanız yani herhangi bir problem olursa acil doktora gidin.
Uçucu yağlar asla tek kullanılmaz derinizi yakarsınız yanık olur, her zaman uçucu yağlar sabit yağlarla karışmalı ve sabit yağa göre uçucu yağların miktarı daha az olmalı.
2 Yorumlar
Okurken serüven gibiydi, korkunç bir serüven. O.O Benim saclarim zaten cok az, birde onları da kaybetsem intiharın eşiğine gelirdim herhalde. Projeye bağışlarsam da kel kalirim:) büyük geçmiş olsun, umarım bir daha böyle bir durum yaşamazsınız. Neşeyle kalın
YanıtlaSilİlk saçın su gibi akarken ki halini hissettiğin an çok korkunç oluyor ama sonra kendini teskin ediyorsun benim saçım çok kalındı ama artık değil çoğu küçük saç zaten ay kuyruğu yapınca incecik kalıyor. Hiç birimiz yaşamayız inşallah.Teşekkür ederim sizde. :)
Sil✿Lütfen hiç bir sitenin linkini ve blogunuzun linkini paylaşmayınız.
DİKKAT !!! (BLOG LİNKİNİ PAYLAŞANLARIN YORUMLARINI YAYINLAMIYORUM)
✿TARTIŞMA YARATACAK CÜMLELERDEN KAÇININIZ, saygı ve sevgi çerçevesinde yorum yapmaya özen gösterelim.
✿LİNK, SİYASİ, SPOİLER, ÖTEKİLEŞTİRME ve TARTIŞMA yaratacak cümleleri yayınlamıyorum. :]
Yorum sahibinin yaptığı yorumun blog ve blog yöneticisi ile ilgisi yoktur. Sorumluluk yorum yapan kişiye aittir.
zhl:)