Küçük Bir Kasım Alışverişi

Uzun zamandır kendim için bir şey almadığımı fark ettim. Bu yüzden kasın ayı içerisinde ufak tefek mini mini alışverişler yapmak istedim. Bu yıl kış için hiç bir alışveriş yapmama kararı almıştım. Tüm kışlık kıyafetlerimi bu yıl içinde eskitip 2019 kışı için alışveriş yapma kararı aldım. Çünkü sürekli yenisini alınca eskimeden köşede kalıyor sonra da modası geçti, dar geliyor, bol geliyor deyip ya çöpe gidiyor ya da başkasına. Fakat bu şekilde saçma sapan tüketim çılgınlığı yüzünden artık dolabımda yeni kıyafet için yer kalmaması kullandığım ürünlerin daha bitmeden son kullanım tarihini görmesi böyle bir karar almama sebep oldu. Hatta sadece kış için değil 2018 içerisinde alma elindekini kullan stratejisini uygulamak istiyorum. Sadece kıyafet değil, tüm kullandığım eşyalarımı eskitmeden yenisini almama kararı aldım. Buna kozmetik ürünleri de dahil. Ne kadar başarılı olabilirim emin değilim ama denemeden de bunu bilemem. Bu yüzden kendime bir şans verip kendimi değerlendirmek istiyorum. Gelelim alışverişime gerçekten ihtiyacım olan şeyleri almak istedim. Gitmeden evvel eksiklerimi yazarak liste dışına çıkmadan alışveriş yaptım. 

Bakalım bu mini mini alışverişimde neler almışım. 

Acil alarm: Botum Yırtıldı.

 -reklam değildir.-

Geçen yıl bir giyim markasının ayakkabı bölümünden o markanın botlarını görmüştüm yaz ortasıydı bir tane kalmıştı 20 liraya almıştım. Fakat beni sadece bir kış idare etti. Anlamadığım şekilde botun üstü yırtıldı ve yanları açıldı. Ben normalde çok güzel ayakkabı kullanırım 5 yıl bir ayakkabıyı rahatlıkla yeni gibi kullanmışlığım bile var ama bu nasıl oldu anlamadım. (Bir önceki botumu Lise 1. sınıfta alıp geçen yıla kadar kullandım. Yani 15-26 yaş aralığında.) Bahardan sezon sonunu kaçırdığım için sezon başını beklemek zorunda kaldım. Bu arada bir ayakkabı mağazasından kaliteli olacak türde bir bot olmalıydı. Ben çizme ve uzun bot sevmediğim için cat modellerin çıkmasını bekledim. Beklemek o kadar uzun sürdü ki herhalde bu yıl cat ayakkabı denk gelmeyecek gibi geldi. Artık bulursam 250 liraya kadar gözden çıkarmıştım. Kasım ayının 2. haftası bir mağazada sanırım 179 liradan 59 liraya indirimi vardı. Bu fırsatı kaçırmadım ve hemen aldım. 

Aha! Terlik mi o? 

Botu aldıktan sonra şöyle bir mağazanın içini gezmeye başladım. O sırada listemde de olan ev terliklerini gördüm 3 tanesi 10 lira yazıyordu. Bu fırsatı da kaçırmadım ve aynı yerden hemen bu terlikleri de aldım. İşin en güzel yanı 3 tane terlik gerçekten eskiyerek çöpte yerini almıştı ve kampanya da 3 terlik üzerineydi. 

Evde kahve bitmiş...

Kasımın ilk haftası Bir kaç işim için Ankara / Cebeci'ye gittim. İşlerimi halledince hemen soluğu Tuğba'da aldım. Evde kahve bitmişti ve Tuğba'nın kahvelerini hiç bir yer tutmuyor. Bana en yakın mağazası Cebeci'de hep aynı yerden alırım. Cebeci'ye yakın olan varsa bence gitmeli. Sırf kahveleri değil çalışanları da çok güler yüzlü. Ürünlerden tadım yapabiliyorsunuz ayrıca mağazayı gezerken kahve ikram ediyorlar. Müşteri memnuniyeti konusunda çok başarılı bir mağaza. İhtiyacım olmasa bile yolum düşmüşse gider yeni ürün gelmiş mi diye bakarım. normalde Mirvari kahvesi için gitmiştim. Kahve aromatik bir kahve ve içimi çok yumuşak. Bu da Türk kahvesi seven ben için anlatılmaz bir haz. Fakat alışveriş esnasında kakuleli kahveyi de gördüm. Mirvari'nin büyük paketini bırakıp küçüğünden alıp yanında kakuleliyi de aldım. İkisine 5'er liradan 10 lira verdim. Tam parayı ödeyip çıkarken de cevizli sucuktan aldım. Ben hoşlanmıyorum ama annem çok seviyor onun için aldım. Üzümlü, incirli ve narlı olarak üç paket şeklinde satılıyordu. Tanesi 3 küsur liradan 10 lira verdim. Toplamda 20 lira ödeyip çıktım.

Torku olmadan asla!

Cebeci'ye kadar gidip Torku Doğrudan markete uğramadan asla o caddeden çıkmam. Her ay düzenli olarak kahvaltılık alış verişi için gidiyorum dolmuşa binip eve geliyorum. Adamların bir zeytini var, bir domatesi var, bir ekmeği var size anlatamam. Mis mis! Kahvaltılığın yanı sıra geçenlerden blogumda yeşil şerbet ürününü yazmıştım onun kırmızı olanını denemek istedim. Ve kardeşime kahve aldım. Kırmızı şerbette kampanya vardı 1,5 lira mıydı 2 miydi tam hatırlamıyorum yanında da 50 ml'lik şişe yine kırmızı şerbet hediyeydi. Kahve'ye 1.75 lira verdim. Toplu alışveriş olduğu için fiş tutarı 70 liraydı ama tek olarak hatırlamıyorum. Açıkçası not almakta aklıma gelmedi ondan şerbet fiyatı yalan olmasın. 

Geziyorum fıldır fıldır.

Ankara Dikimevi'de yine işim vardı Kasımın 3. haftasında. Dikimevi metrosunun biraz ilerisinde Watsons açıldı belki bilirsiniz. Gitmişken orayı gezmek ve kardeşimin saç spreyi bitmişti saç spreyi almam gerekliydi. Tüm markalara baktım Watsons karta özel 11 liraya kadar indirim olmuştu aldım. Watsons kart kullandığım için kartımı uzattım ve çalışan bana kartımın içinde para biriktiğini ve bunu yıl sonuna kadar harcamazsam yanacağını söyledi. 16 lira kadar bir para vardı. Watsons kartta aldığımız ürünleri kartı okutarak alırsak para birikiyor içinde ve sonra bu parayla bedava ürün alabiliyoruz. Bilmeyen varsa aklında bulunsun böyle bir sistemi var. Benim de işin kötü tarafı tüm kozmetik ürünlerim eksiksiz var. Yine blogumda bahsedeceğim bir iki güne kadar saçımı yaktım ben boya ile. Ne alsam diye düşünürken Aloe Vera şampuanı alacağım aklıma geldi. 14 lira kadar bir tutara şampuan aldım. 3 lira'ya da yüz maskesi aldım. Kasaya geldiğimde çalışan ''Woow! Tam fiyat.'' dedi. Sonuç olarak 11 liraya 3 ürün aldım çıktım. 

Saç tokalarım yürüyor.

Kocaman bir hasır kutu içerisinde bir sürü tokam vardı. Aklınıza gelecek tüm çeşit tokalardan vardı. Bandanalardan tutun tel tokaya kadar. Ne oldu son zamanlar bilmiyorum tokalarım bir bir kayboldu. Özellikle lastik tokaların kaybolması hala gizemini koruyor. Yine kasımın 3. haftası evimin semtinde bir milyoncu tarzı bir yere gittim. Tanesi 1 lira 1,5 lira olan fotoğrafta ki tokaları aldım. O sırada yine listemde olan yeşil kalemim bitmişti 1 lira ücret karşılığı onu da aldım. Toplamda 6,5 lira tuttu.

Termal çoraplar bir harika dostum!

Sonra aynı cadde üzerinde bulunan marketleri gezerken termal çoraplar dikkatimi çekti. Bu yıl panduflarım eskidiği için ayaklarım üşüyordu panduflar da pahalı geldiği için almak istemiyordum bu çoraplar karşıma çıkınca hemen aldım. İyi ki de almışım diyorum şu an. O kadar sıcak tutuyor ki panduf yanında halt yemiş. Tanesine 4.99 lira verdim. Altı da kaydırmaz olduğu için panduf kıvamında bir ürün çok başarılı buldum. İki çoraba 10 lira verdim. Bu arada çok fazla desen vardı ama otantik bu tür desenlerden hoşlandığım için ikisini de aynı desen farklı renk aldım. 

Kasım ayı içerisinde mini mini bir alışverişi böyle yaptım. Tabii son haftası başıma gelecekleri bilseydim yapmazdım o bir gerçek ama pişman mıyım hayır. Hepsi ihtiyacım olan şeylerdi ve geleceği göremezdim. Aralık ayı nasıl geçer emin değilim. Fakat yazının başında yazdığım gibi yaşam tarzıma yeni bir tarz, yeni bir yön vermek istiyorum. Umarım sizinde her şey gönlünüzce olur. Bir sonra ki yazım da görüşmek üzere.