Bir Aşk Hikayesi -Fox Tv

Bir aşk hikayesi dizisini izlemeyen var mı? Kaldı mı?

Varsa o zaman hemen izlemeye başlasın  şiddetle bu diziyi tavsiye ediyorum ..İnanılmaz akıcı ve güzel bir konusu var ..Dizi iki çocugun yetimhaneye bırakılmasıyla başlıyor ...Kore dizisi I'm Sorry, I Love You dan  esinlenilmiş bir dizi...
Korkut Ali'nin  hırcınlıgı ,ceylanın sevecenligi,eda'nın  sorumsuzlugu ve tolga'nın şımarıklıgı  insanı diziye baglamaya yetiyorda artıyor bile...Ben başta  kore dizisinden esinlenildigi için ön yargı ile izlemeye başladım ama bir baktım ki harika bir dizi  oyuncular filan çok sevdim..Gerçi hala izlemeyen bi kaç boş insan   ay  kore dizisi şöyleydi  ay lanet olsun  özenti Türkler filan diyorlar (kore dizilerininde çogu japon ve tayvan dizisinden animelerden filan esinlenmiştir  aralarında paslaşırlar dizileri yani  asyada bu normal )ama onların yorumların da takmayın..Büyük ihtimal diziyi izlememişler  izleseler bile  başını izleyip bırakmışlardır...Hatta bu dizi  başlamadan önce Türk'lügünden utanan nefret eden  şuursuzlar bile olmuştu...
Her şeye ragmen bu dizinin  izlenmesi gerektigini düşünüyorum.Biraz diziyle ilgili bilgi vereyim sana blogcum;

 Konu : 
Kadere isyanla, aşka yakılan ağıtların arasına sıkışıp kalmış genç bir adam… Geç kalmışlıkların, keşkelerin, aşkı bulduğunda yitirmenin dokunaklı hikayesi…

Adı Korkut Ali... Almanya’da yurt dışına evlatlık verilen gençlerle yapılan bir televizyon programında kameralara gerçek ailesi hakkında olumlu konuşan tek gençtir o. Ta ki talihsiz bir olay sonucu ülkesine geri dönene dek...
Giderilemez anne hasretini yaşarken bir de aşk girecektir Korkut Ali’nin hikayesine. Benzerine masallarda bile az rastlanacak bir aşkın hikayesi Salı 20.30'da FOX’ta!!!

peki ya oyuncuları kimler ???

Korkut Ali
Seçkin Özdemir

Doğum tarihi tüm yetimler gibi 1 Ocak... Yıl’ı 1987... Gurbetçi bir aile tarafından evlat edinildiğinde ise yaşı iki... Zeki, okulunda başarılı ama hep isyankar. Sonuç terk edilen okullar, sokaklara uzanan serseri bir hayat. Türk tarihi hakkında hiçbir şey bilmemesine rağmen odasının en güzel yerine Türk Bayrağı asacak kadar milliyetçi. Türklerden çok İtalyanlarla takılan; giyimi, tavrı, yakışıklı yüzüyle, hiç kimselere benzemeyen biri. Tıpkı yazgısı gibi.Küçümseyici gülümsemesi onu acıdan saklayan bir zırhtır çünkü ve hepimizi can evinden böyle vurur Korkut Ali! Onunla röportaj yapan belgeselcilere “ Hiç bir anne çocuğunu isteyerek terketmez. Annem de beni yetimhaneye bıraktıysa daha iyi bir hayatım olsun diyedir” dediğinde ise samimidir. Gerçekten inanır buna.

Ceylan German
Damla Sönmez

Korkut Ali’nin aşkı. 23 yaşında, naif, sevgi dolu, duygusal ve romantik biri. Narin yapısına zıt bir o kadar güçlü bir karakter. Kendi stilini kendisi yaratacak kadar da yeteneklidir. Kendine has kıyafetleri ve dış görünüşüyle herkesten ayırt edilir... Annesinin ısrarıyla girdiği hukuk fakültesinden ayrılıp, ünlü bir şarkıcı olan Tolga’nın asistanlığını yapmasının bir nedeni de budur. Diğer ve asıl önemli neden ise aynı evde büyüdüğü Tolga’ya olan derin aşkıdır. Biri evin sahibinin oğlu, diğeri şoförün kızı olsa da yüreğine söz geçiremez Ceylan. Ama öyle herkese de ilan etmez bu aşkı. Aşkından ölse de bunu dillendirebilecek, açık edecek bir kız değildir. Hayatı boyunca bir erkekle el ele bile tutuşmamıştır. Aşkını kalbine gömer. Tolga’nın yanında olmak ona yakın olmak yetmektedir

Eda Çağlar
Elçin Sangu

Güzel dizi oyuncusu... Tolga’nın aşık olduğu ya da öyle sandığı kişi. Ceylan’ın en yakın arkadaşı, sırdaşı. Magazin dünyasının gözdesi. Eda bilinenin aksine zeki bir kızdır. Robert Kolej mezunu. Yurt dışında biraz moda, sıkılıp yurda döndüğünde ise sinema televizyon okumuştur. İnsanların dikkatini çekmeyi sever. Bu yüzden sıra dışı giyimiyle hep ön plandadır. Hayatla alakalı her şeyi oyun olarak görür. En sevdiği oyun; aşk oyunudur! Bu yüzden Tolga’ın aşkına da burun kıvırarak bakar

Tolga Karanlı
Yamaç Telli

Yakışıklıdan ziyade güzel, 24’lerinde genç bir adam... Genç kızların hasta olduğu, Türkçe müzik dinlemeyenlerin bile “televizyona çıktığında sesini kısıp izliyoruz” dedikleri, Türk pop müziğinin aradığı yeni star olmaya aday biri. Eskilerin ünlü şarkıcılarından Gönül Karanlı’in oğlu. Piyano ve keman eğitimi almış, özel bir üniversitenin caz vokal bölümünden ayrılma. İstediği her şeye sahip olmuş biri. Hani şu hayatın kıyak geçtiklerinden. Bu yüzden kimi zaman şımarık kimi zaman acımasız olarak algılanır. Kötü biri mi? Asla! O sadece annesinin ve elbet de ta çocukluğundan beri birlikte olduğu Ceylan’ın büyümeyen bebeği. Ünlü bir dizi oyuncusu olan Eda’ya âşık ya da o öyle sanır. Ama Ceylan başka bir erkeğe aşık olduğu anda gerçeği kavrar. Gerçekten âşık olduğu tek kadın Ceylan’dır. İşte o zaman sert yüzünü görür herkes

Gönül Karanlı
Zuhal Olcay

Korkut’un annesi... Ellili yaşlarında olmasına rağmen hala çok güzel bir kadındır. 80’li yılların sonlara doğru, Meksika ihtilallari misali, bir gecede assolist olan şarkıcılardan biri. Hızlı yükselişi gibi, hızlı aşklarıyla o dönem adından çokça sözettirmiş. Birkaç filmde oynasa da oyunculuk serüveni kısa sürmüştür. Hanım efendiliğe geçiş süresince; yetiştiği Kasımpaşa’nın o ağzına ilk geleni söyleyen, kimseye eyvallahı olmayan, deli dolu kadınından oldukça ödün vermiştir. Ama en büyük bedeli yaşadığı yasak ilişkiyle öder Gönül. O dönemin ağır abilikten mafyalığa geçiş sürecinde, evli bir mafya babasına aşık olmuş ardından hamile kalması, çocuğu doğurmak istemesi nedeniyle kötü günler geçirmiştir. Doğurduğu bebeklerin öldü diye söylenip yetimhaneye bırakılmasının bir oyunun parçası olduğunu asla bilmez.

Tahsin German
Ayberk Pekcan

Ceylan’ın babası... 60’lı yaşlarda...Geçmişten onu tanıyanların “kanun ustalığını tarif etmek imkansızdır” dedikleri bir sanatçı. O dönemde arkasında çalmadığı ünlü yoktur nerdeyse. Ve Gönül de onlardan biridir. Gönül’ün müziği bırakmasından sonra sahnelerde çalmamaya başlar. Soranlara yeni yetme yıldızları kast ederek “Gücüme gidiyor bunlarla çalışmak. İçimden çalmak gelmiyor” dese de herkes nedenin Gönül’e olan aşkı olduğunu bilir. Karşılıksız bir aşktır onunki. Yıllarca içinde saklamış, Gönül’ün en yakın sırdaşı olup hiçbir karşılık beklememiştir. Umudunu kaybetse de Günül’ün yanından ayrılmaya cesaret edemez ve onun şoförü olarak hayatına devam eder. Evlenir ve Gönül’ün köşkündeki müştemilatta karısı ve üç kızıyla yaşamaya başlar.

Asiye German

Ayşen Sezerel

Tahsin’in karısı Ceylan’ın annesi... Hafif topludur ama her zaman kılık kıyafetine, saçına başına dikkat eder. Çoğu zaman komik, gönlünden geçeni dillendirmekten asla korkmayan biridir. Bu yüzden Gönül’le hep gizli bir savaş halindedir. Diğer yandaysa üç çocuğunu iyi yetiştirmeye çalışan klasik bir Türk kadınıdır. Kocasının Gönül’e olan aşkını bilse de bunu hiçbir zaman dile getirmez. Sadece Gönül’ü müthiş kıskanır. Yıllar boyunca bir türlü kocasını ikna edip kadının yakınından ayıramaz. Bu durum çenesine vurur ve sürekli dırdır eder. Acısını böyle bastırır ya da bastırmaya çalışır ama sonunda bir gün o da dayanamaz.

Emine Sarısoy
Güneş Sayın

Korkut’un ikiz kardeşi olsa da fiziksel olarak Korkut’a hiç benzemez. Yetimhanede yaşadığı dönemde geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle, öğrenme zorluğu çeken biridir. Bu yüzden kimse evlat edinmek istememiştir. Yetimhanenin bekçisi Hakkı, bebekliğinden beri gözünün önünde büyüyen Emine’yi evlat edinir. Emine 25 yaşında olsa da 7 yaşında bir çocuk gibidir. Bir şeyler öğrenebilmesi için sabır ve emek gerektiren, saf, melek gibi bir kızdır. Saflığıyla kendisine ilgi gösteren ilk adama tutulur

Hakkı
Haldun Resüloğlu

Yetmişli yaşlarında, Korkut ve ikiz kardeşi Emine’nin bırakıldığı yetimhanenin bekçisi. Vicdan sahibi biri. İkizler hakkında yıllarca susmasının nedeni de vicdanıdır. Gerçeği bilen iki kişiden biri odur. Kardeşlerin yıllar sonra bir araya gelmesi için elinden geleni yapar

Selim
Onay Kaya

Ceylan’ın liseden yeni mezun olmuş, ancak üniversiteye girememiş erkek kardeşi. Oyuncu olma hayalleri kuran ama bir yandan da hayatını nasıl kazancağını iyi bilen biri. Hayatı maddiyat üzerine döner. Bu durum için oluşturduğu kendine ait bir felsefesi de vardır. Akıl almaz yöntemlerle kazandığı ve biriktirdiği paraları, kütüphanedeki kitapların arasında saklar. Serveti hakkında kimsenin bir bilgisi yoktur

Taha Yusuf Tan
Umut

Yedi yaşında... Emine’nin cin gibi akıllı, sevimli oğlu... Annesine annelik yapmak onu koruyup kollamak ona düşmüştür hep. Bu yüzden çok küçük yaşta olgunlaşmak zorunda kalmıştır. Bu durum zaman zaman küçük omuzlarına ağır gelir, annesinden nefret ettiğini haykırır

Ece
Asena Keskinci

Ceylan’ın en küçük kardeşi... 13 yaşında... Tekne kazıntısı. Oldukça zeki bir kızdır ancak bunu itinayla herkesten saklar. Bu hayatta ortalama insanların başarılı olduğunu o daha onüçünde kavramış ve ona göre önlemlerini almıştır bile. Dış görünüşüyle de davranışlarıyla da sevimli bir oğlan çocuğunu andırır. Herkese, her şeyi yüzüne söyler. Dilinin kemiği de yoktur vicdanı da. Ayrıca Tolga’ın en büyük hayranlarından biridir. Bu hayran rolü gerçek midir yoksa onun yarattığı bir “Ece” midir anlaşılmaz..

Künyesi:
Yönetmen: Barış Yön

Yapımcı : MF Yapım
Senaryo Uyarlama: Makbule Kosif, Zehra Güleray, Pınar Uysal, Funda Çetin
Müzik: Barış Güney
Genel Koordinatör: Uğur Atukman Taban

2. Yönetmen: Barış Erçetin
Görüntü Yönetmeni: Ali Aslan
Uygulayıcı Yapımcı: Meral Kınalı
Kurgu: Engin Öztürk
Yardımcı Yönetmen: Hüseyin Cihan Vural
Sanat Yönetmeni: Ayda Öztoprak
Yapım Koordinatörü: Özer Erten
Final Mix: Bülent Taban
Işık Şefi: Altan Balta
Stil Danışmanı: Hüseyin Vural
Kostüm: Eftal Sayım
Cast Direktörü: Engin Kocagöz

Sıra sizde bakalım sizde benim kadar begenecekmisiniz???